hello@tolunaygungor.com
+90 532 388 1239
Şeffaf plakların en büyük avantajı dışarıdan bakıldığında neredeyse hiç fark edilmemesidir. Günlük hayatınızda dişlerinizi saklamadan gülebilirsiniz. Ayrıca tedavi süresince herhangi bir kısıtlama olmaksızın istediğiniz her şeyi yiyip içmeniz mümkündür. Yemek sırasında şeffaf plakalarınızı kolayca çıkarabilir ve ardından dişlerinizi fırçalayıp yerine kolayca takabilirsiniz. Tedavi süresince dişlerinizde metal parçalar olmayacağından ağızda ve dudak içlerinde daha az hassasiyet oluşacak ve yara oluşumu azalacaktır.
Ortodontik tedavinin süresi, sorunun şiddetine bağlıdır ve birkaç aydan iki buçuk yıla kadar sürebilir. Şeffaf plaklar ile tedavi süresi normal ortodontik tedavi süresine göre nispeten daha kısa olabilmektedir.
Hastanın alt çenesinin ileride veya geride olması, iskeletsel bozuklukların mevcut olması veya kişinin çene yapısının uyumsuzluk göstermesi ortodontik problemlerin oluşma sebeplerindendir. Ayrıca biberon ve emzik kullanımının gereğinden çok daha fazla olması, tırnak yemek veya parmak emmek gibi durumlar da ortodontik problemlere yol açabilir. Süt dişlerinin erken veya geç yaşta kayıpları da bu tarz ortodontik problemleri ortaya çıkarabilir.
Muayenede ortodonti uzmanı kişinin ağzını detaylı bir şekilde kontrol eder. Daha sonrasında ise hastanın tedavisi için nasıl bir tedavi seçilmesi gerektiği hakkında en doğru bilgiyi aktarır. Planlama aşamasında ölçüm ve analizlerini bitirdikten sonra hastaya tedavi seçenekleri sunar. Birden fazla seçenek olmasının sebebi ortodonti tedavisinin hastadan hastaya göre değişen bir tedavi yöntemi olmasıdır. Bu değişiklikler kişinin ağız, diş ve çene yapısına göre değişkenlik göstermektedir. Tedaviye başlamak için gerekli koşulların sağlanması gerekir. Bu koşulların en önemlisi hijyendir. Ağız içinde çürük olup olmadığı kontrol edilmeli ve varsa tedavi edilmelidir. Ağız bakımı kusursuz bir şekilde yapıldıktan sonra hazırlık işlemi tamamlanmış olacaktır.
Diş eti hastalıklarından kurtulmanın ilk adımı doğru ve düzenli bir ağız bakım rutini oluşturulmasıdır. Diş yüzeylerindeki plakların uzaklaştırılması için doğru ve etkin diş fırçalama çok önemlidir. Diş aralarındaki plakların uzaklaştırılması için ise ara yüz bakımı uygulanmalıdır. Ağız bakım rutininin plağı uzaklaştırarak diş taşı oluşumunu engelleyeceği ancak var olan diş taşlarını uzaklaştıramayacağı unutulmamalıdır. Diş taşlarının temizlenmesi için bir diş hekimine başvurulması gerekmektedir.
Diş eti hastalıkları için gargara kullanılır mı?
Diş hekimliğinde ağız gargaraları, anti bakteriyel etkinlikleri nedeniyle gerek diş eti hastalıklarını gerekse diş eti hassasiyetini önlemede yardımcı olarak kullanılabilir. Ağız gargaralarının ağız ve diş sağlığına göre diş hekimi tarafından önerilmesi ve izlenmesi uygundur.
Diş eti hastalıklarının oluşmaması için öneriler nelerdir?
Diş eti hastalıklarının bir numaralı etkeni mikrobiyal dental plaktır. Düzenli diş fırçalama ve ara yüz bakımı mikrobiyal dental plağın oluşumunu önlemede anahtar rol oynar. Bunun yanı sıra 6 ayda bir düzenli yapılan diş hekimi kontrolleri ile diş eti hastalıkları henüz oluşmamışken veya başlangıç aşamasındayken teşhis ve tedavi edilebilir.
Diş eti hastalıkları için bitkisel tedavi yöntemleri var mıdır?
Diş eti çekilmesinin günümüzde bilinen ve bilimsel olarak onaylanan bir bitkisel tedavisi bulunmamaktadır. Diş eti çekilmesine iyi gelen doğal yöntemler, hafif düzeydeki şikâyetlerin gerilemesinde yardımcı olabilir fakat kalıcı çözüm oluşturmamakla beraber kullanılacak maddenin içeriğine göre ağız içindeki yumuşak dokulara zarar verebilir. Bu nedenle diş etlerindeki renk değişikliği, kanama, şişlik veya ağız kokusu şikâyetlerinde vakit kaybetmeden diş hekimine başvurmak en doğru yöntem olacaktır.
Diş eti hastalığının tedavisi yapılmazsa nelerle karşılaşılabilir?
Diş eti hastalıklarının tedavi edilmemesi oldukça küçük bir ortam olan ağız içinde bu enfeksiyonların yayılması ve ilerleyen evrelerde diş kayıplarının gözlenmesi ile sonuçlanabilir. Unutulmamalıdır ki tedavi zamanı ertelendikçe uygulanacak tedavi yönteminin karmaşıklaşması kaçınılmazdır.
Alkol diş eti hastalıklarına neden olabilir mi?
Alkol kullanımı tükürük miktarında ve yapısında değişikliklere sebep olabilir. Bu değişiklikler ağız kokusu ve dişeti enfeksiyonlarına zemin hazırlayabilmektedir. Ayrıca diş eti hastalığı olan bölgeye alkol uygulanması, hastalığı azaltmayacağı gibi bölgenin tahriş olmasına ve enfeksiyonun artmasına sebep olabilir.
Diş eti hastalığı tedavisi ne kadar sürer?
Diş eti hastalıklarının tedavi süresi, hastalığın seviyesine ve durumuna göre değişiklik göstermektedir.
Çocuklarda diş eti hastalıkları görülür mü?
Çocuklarda diş eti problemleri dişlerin arasına gıda sıkışması ve çıkaramaması sonucu veya diş sürme dönemlerinde gözlenebilir. Bunun dışında hatalı diş fırçalama teknikleri, diş taşı oluşumuna ve diş eti hastalıklarına sebep olabilir.
Diş eti hastalıkları için diş macunu seçimi önem taşır mı?
Diş eti sağlığı, kullanılacak ürünlerden çok fırçalama tekniği ve mekanik temizlik ile sağlanabilmektedir. Bunun yanında bazı spesifik şikayetlere özel diş macunu seçimi gerekebilmektedir. Diş eti problemi yaşayan hastaların klinik muayenelerinde en sık gözlenen durumun hatalı diş fırçalama tekniği olduğu görülmektedir. Klinikte yapılan muayenelerin ardından hastalara uygun diş fırçalama tekniği, uygun fırça, arayüz bakım ürünü ve diş macunu seçimi konusunda daha doğru bilgi verilebilmektedir.
Diş eti hastalığı ağız kokusu yapar mı?
Diş eti ve diş çevresinde oluşan iltihabi dokular ağız kokusuna yol açabilir. Bunun dışında diş çürükleri, bazı sistemik hastalıklar, sinüzit, farenjit, solunum sistemi hastalıkları, midede oluşan reflü ve beslenme şekilleri de ağız kokusuna sebep olabilir.
Diş etlerini güçlendirmek için neler yapılmalıdır?
Dişlerin her gün düzenli ve doğru bir teknikle fırçalanması ve ara yüzeylerin bakımının yapılması diş etlerinin sağlıklı kalması için en önemli yöntemdir. Bunun yanı sıra beslenmenin de diş eti sağlığı ve ağız florasının korunması için oldukça önemli olduğu bilinmektedir. D, K2, C ve A vitaminlerinin kemik metabolizması ve savunma sisteminin güçlendirilmesinde etkili olduğu bilinmektedir.
Diş eti hastalıklarının başlıca nedeninin “mikrobiyal dental plak” olarak adlandırılan, temizlenemeyen gıda artıkları ile tükürükten gelen bakterilerin birleşimi olan bir tabaka olduğu bilinmektedir. Mikrobiyal dental plak, diş çevresindeki dokularda yıkım oluşturarak periodontal hastalığı başlatır.
Mikrobiyal dental plağın yanı sıra sigara kullanımı, diyabet, lösemi ve AIDS gibi bazı sistemik hastalıklar, stres, kalp-tansiyon ilaçları, antikonvulsanlar, antidepresanlar ve oral kontraseptifler gibi bazı ilaçların kullanımı ve beslenme alışkanları da diş eti hastalıklarının oluşumunda etkilidir.
Diş eti hastalığı tedavisi nasıl yapılır?
Diş eti hastalıklarında tedavi şekli, hastalığın bulunduğu evreye ve etkilediği dokulara göre belirlenir. Diş eti hastalıklarının tedavisindeki amaç enfeksiyona neden olan bakterilerin ve yapıların uzaklaştırılmasını sağlamaktır. Bu tedavi genellikle plağın uzaklaştırılması, ultrasonik cihazlar ile diş taşı temizliğidir. Temizlik işlemi ardından diş yüzeylerini pürüzsüzleştirmek ve var olan lekeleri gidermek amacıyla politür (parlatma) işlemi uygulanır. Enfeksiyonun derecesine göre lokal anestezi uygulanarak diş eti ceplerinin iç yüzeyleri ve diş kök yüzeyleri temizlenebilir.
Bu aşamaların ardından ağızdaki zararlı bakteriler uzaklaştırılarak yeni bir ortam hazırlanmış olsa da bu ortamın korunması için hekim hasta işbirliğinin çok önemli olduğu unutulmamalıdır. Yapılan tedavinin ardından hekimin belirttiği şekilde uygulanacak bir ağız bakımı sağlanması hastalığın tekrarlamaması ve tedavinin tamamlanabilmesi için oldukça önemlidir.
Tamamlanmış bir kaplamanın görünümü nasıldır?
Öncelikli hedef kaplamanın doğal dişe mümkün olduğunca benzemesidir. Bunu başarabilmek için renk, şekil, çiğneme ve doğal ile yapay dişlerinizin her ikisinin de boyutlarına uygun bir kaplama yapılır.
Niçin köprüye ihtiyaç duyulur?
Görünümünüz, diş sağlığınız ve diş-çene işlevleriniz için gereklidirler. Bir köprü yüzünüzün doğal şeklinin korunmasında ve dudak ve yanağın desteklene yardımcı olurlar. Bir azı dişinizin kaybı, yüzünüzün olduğundan daha yaşlı ve yıpranmış görünmesine sebep olabilir. Daha da önemlisi eksik dişlerin giderilmemesi ağız ve diş sağlığını bozar. Her bir diş, bir diğerini tamamlayacak şekildedirler. Bir diş kaybedildiğinde diğer dişler kayıp dişin oluşturduğu boşluğa doğru zaman içinde hareket eder veya eğilirler. Karşı çenedeki diş de boşluğa uzar. Bu alışılmadık diş hareketleri, hem dişte hem de dişetinde gerilimlere yol açar. Bütün bunlara ilaveten, dişeti ve kemik dokularda tahribat meydana gelir. Normal ve doğal diş temasları bozulduğu için, dolayısıyla fizyolojik temizlik de engellendiğinden dolayı dişler çürümeye eğilimli hale gelirler.
Köprü protezi tam olarak nedir?
Birden fazla dişin kaybı durumunda oluşan boşlukları doldurmak için komşu dişlerin de kesilerek kaplanması esasına dayanan bir tedavi şeklidir. Köprüler kesilmiş doğal dişlerin üzerine yapıştırılır.
Köprüyü nasıl korumalıyız?
Ağzımızdaki sağlıklı dişleri korumak çok önemlidir. Günde en az iki defa fırçalamamız ve ara yüz temizleyicilerle temizlememiz gerekmektedir. Temizleyiciler, plak olarak adlandırdığımız yapışkan bakteri tabakasının temizlenmesine yardımcı olur.
Plaklarına ve dişeti hastalıklarına ve dişlerin çürümesine yol açarlar. Diş veya dişi tutan kemik herhangi bir şekilde zarar görürse diş köprü desteğini kaybedebilir. Özellikle köprünün etrafını, altını ve doğal dişle olan bağlantı alanlarını özenle temizlemek gerekir. Diş ipi ve özel fırçalar, bu alanlara ulaşmamıza yardımcı olacaktır. Hepsinden önemlisi, dişhekiminizi düzenli olarak ziyaret etmelisiniz. Unutmayınız ki, köprünün planlaması ve kurulması aşamasındaki diş hekimi faktörü, köprünün ömrünü belirleyen en önemli faktördür.
Porselen ve Zirkon Kaplama Bakımı Nasıl Olmalıdır?
Dişlerinizi günde iki defa fırçalamalı ve bir defa da diş ipi ile temizlemelisiniz. Kaplamaların kırılmasını veya zarar görmesini önlemek için, sert yiyecek ve nesnelerden (kabuklu yiyeceklerin kırılması gibi) kaçınmak gerekir. Yine her durumda olduğu gibi diş hekiminizi rutin olarak ziyaret etmeniz, kuronların ömrünü uzatacaktır.
İmplant Üzerine Yapılacak Protezin Sabit Ya Da Hareketli Olmasına Nasıl Karar Verilir?
Bu kararda öncelikle hareketli veya sabit protez yapılabiliyor mu sorusunun cevabı önemlidir. Çene kemiğinin yüksekliği ve hacmi yaşın ilerlemesi, kemik erimesi, menopoz ve bazı ilaçlara bağlı olarak kaybolabilir Eğer iki tipteki protez de yapılabiliyorsa, hastanın isteği ve ekonomik koşulları da göz önüne alınarak hekim ve hasta birlikte bir karara varırlar.
Protezin istenilen konuma yerleştirilebiliyor olması da yapılacak protezin dizaynını etkileyebilir. Yapılacak proteze, hem fonksiyon hem de estetik göz önüne alınarak karar verilir. Protezin doğru olarak yapılabilmesi için yeterli kemik olmaması durumunda farklı tedavi protokolleri tercih edilebilir.
İmplant Üzerine Sabit Protez Yapılabilmesi İçin En Az Kaç İmplant Gerekir?
Bir ya da daha fazla dişe sabit protez uygulanabilir ancak buradaki belirleyici faktör hastadaki eksik diş miktarıdır. Sabit protez yapılabilmesi için, gerekli olan sayıdaki implantın yerleştirilebileceği miktarda kemik bulunmasıdır. İmplant kemik içerisine yerleştirilen ve diş kökü gibi görev yapan bir maddedir. Sabit bir protez yapabilmek için altta bulunan destek miktarının da yeterli olması gerekir.
İmplant sayısı çene kemiğinin uygunluğu değerlendirildikten sonra hastanın sabit veya hareketli protez isteği doğrultusunda belirlenir. Tamamen dişsiz bireylerde sabit diş yapılabilmesi için tek bir çeneye en az 4 adet implant gerekmektedir. Ancak 4 implant yapıldığında daha az sayıda diş yapılabildiği için kemik miktarı ve hastanın diğer koşulları uygun ise hekimler genellikle 6 veya 8 implant yapılmasını tercih ederler. İmplant sayısı arttıkça protezin destek miktarı da artacağı için protezin dayanıklılığı artar.
İmplant üstü protez ne kadar sürer?
İmplant üstü protezlerin ömrü bir dizi faktöre bağlı olarak değişebilir. İmplant üstü protezler, ağızdaki implantlar üzerine sabitlenen veya çıkarılabilir protezlerdir. Bu protezlerin dayanıklılığı ve ömrü, birkaç önemli faktörden etkilenebilir:
İmplant Destekli Hareketli Protezlerin Bakımı Nasıl Yapılır?
İmplant ve implant destekli hareketli protezlerin uzun yıllar kullanılabilmesi için bakımına mümkün olduğunca özen gösterilmelidir. Hareketli protezlerin içerisinde bulunan iskelet sebebi ile bu dizayndaki protezler çok dayanıklıdır. Ancak protez bakımı doğru ve yeterli yapılmadığı sürece uyumu bozulabilir ve deformasyonlar oluşabilir. Hareketli protezler kullanılmadıkları süre boyunca uygun solüsyonların içerisinde bekletilmelidir. Diş fırçası veya benzeri bir fırça yardımı ile her yemekten sonra mutlaka temizlenmelidir. Hareketli protezler ağızda olmadığı süre boyunca özel bir kutu içerisinde ve bir solüsyonda bekletilmedir.
İmplantlar çene kemiğine monte edildikten sonra üzerine yapılan sabit protezler hastanın kendi dişleri gibidir ve bakımı da doğal dişler gibi yapılabilir. Yemeklerden sonra sabit veya hareketli protezler mutlaka fırçalanmalıdır. Fırçalama sonrasında da ağız çalkalama suyu ile de gargara yapılmalıdır. İmplantlar insan vücuduna uyum sağlayan malzemelerden üretilir ve herhangi bir zararı yoktur. İmplant vücutta herhangi bir enfeksiyona sebep olmaz.
İmplant Üzerine Her Zaman Sabit Dişlermi Yapılır?
İmplantlar çene kemiği içerisinde bulunan kalıcı ve sabit ürünlerdir. Ancak bu sabit olan yapıların üzerine, uygulanan implant sayısına bağlı olarak hareketli veya sabit protezler yapılabilir. Bu nedenle implantlar sabit iken üzerindeki protezler sabit veya hareketli olabilir.
Hastanın beklentisi ve uygulanabilecek protez tipine göre belirli sayılarda implantlar yapılarak üzerine sabit veya hareketli protezler uygulanabilir. Hasta memnuniyeti uygulanacak protezin sabit veya hareketli olmasına göre değişebilmektedir. Her zaman öncelik hastaya kendi dişi gibi kullanabileceği bir sabit protez yapılmasıdır.
Hastanın yaşı ve önceden kullandığı protezin dizaynı da göz önüne alınarak sabit veya hareketli protez seçimi yapılır. Çok ileri yaştaki bireylerde çene kemiği kaybı yoğun ise sabit implant üstü protez yapılabilmesi mümkün olmayabilir.
Kaybedilen her bir diş için implant gerekli midir?
Kaybedilen dişlerin yerine her zaman aynı sayıda implant gerekmez. Diş kaybedilen bölgenin yerine, kayıp diş sayısına ve kemik kalitesine göre implant sayısı değişiklik göstermektedir.
İmplant uygulanırken ağrı hisseder miyim?
Yapılan tüm işlemler lokal anestezi altında yapılmaktadır ve anestezinin etkin süresi içinde ağrı hissetmezsiniz.
İmplant cerrahisi zor bir uygulama mıdır?
İmplant operasyonları bahsedildiği kadar zor bir uygulama değildir. Basit bir diş çekimi işleminde olduğu gibi lokal anestezi sonrasında yaklaşık 20-30 dakika sürecek bir operasyondur.
İmplantların ömrü ne kadardır?
İmplantların ömrü ile alakalı kesin bir süre sınırlaması yoktur. Ancak hastanın bakımı ve kemik durumuna göre uzun yıllar herhangi bir sıkıntı olmadan kullanılabilecektir.
Diş beyazlatma zararlı mıdır?
Diş beyazlatma, diş hekimi kontrolünde yapılıyorsa hiç bir zararı yoktur. Dişlerde hasar oluşturduğuna dair kanıtlanmış hiç bir çalışma da bulunmamaktadır. Kişiler dişlerinin şeklinden memnun fakat renginden memnun değilse diş beyazlatma en koruyucu yöntemdir.
Yaş sınırı var mı? Emziren ya da hamile kişiler yaptırabilir mi?
17-18 yaşından sonra uygulanması daha uygundur. Diş beyazlatmanın hamile ve emziren annelerde zararlı olduğuna dair bir çalışma bulunmamaktadır. Ancak güvenli hareket açısından bu dönemlerde tavsiye edilmemektedir.
Dolgu ve kaplamalar beyazlar mı? Beyazlık ne kadar sürer?
Porselen kaplama ve dolgular beyazlatmadan etkilenmezler. Bu nedenle beyazlatma sonrası yeniden yapılmaları gerekebilir. Beyazlatma işleminin kalıcılığı kişilerin sigara, çay, kahve gibi dişleri boyayıcı maddelerin kullanımına bağlı olarak değişebilir.
Lazerle Diş Beyazlatmanın Ömrü Ne Kadardır?
Sık sorulan sorulardan birisidir. Ömrü kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilmektedir. Fakat genel olarak 3 yıl kadar sürebilirliği vardır. Ama bu sürede tüketilen çay, kahve gibi içeceklerin kullanım miktarı çok önemlidir. Miktarı ayarlanır ve ağız bakımına dikkat edilirse bu süre uzayabilir. Tam tersi olursa süre kısalacaktır.
Estetik diş hekimliğinde dikkat edilmesi ve bilinmesi gerekenler nelerdir?
Herkes bir gülümsemeye sahip olmak ister; fakat her kişi bu konuda şanslı olamayabiliyor. Şeffaf Plak tedavisi uygulanmamış şanslı kişiler iseniz de, dişlerinizin üzerinde kahve ve sigara gibi alışkanlıklar yüzünden oluşan koyu lekeler, kırılmalar ve bu etkenlere bağlı genel kirli görünüm ortaya çıkabilmektedir.
Geçmiş yıllarda, yılda dişleri temizletmek haricinde dişlerin görünüşlerini restore edebilmek için yapabilecek çok bir şey gelişmemişti. Fakat son 25 yılda diş hekimliğindeki teknoloji alanındaki gelişmeler, kişiye orjinali kadar kuvvetli ve renk değişimlerine karşı güçlü dişler yapılabilmesini sağladı. Eğer gülüşünüzü güzelleştirmek ve bozukluklarınızı yaptırmak istiyorsanız; emin olun ki bugüne kadar gelip geçen süre içerisinde en iyi dönemde yaşıyorsunuz ve estetik diş hekimliği uygulamaları her işlemi ile oldukça revaçta…
Öncelikli olarak karar vermeden önce düşünmeniz gereken birkaç konu var;
Tedavinizin maliyeti yüksek olabilir. Kaliteli estetik diş hekimliği hizmetleri için iyi bir bütçe ayırmalısınız.
Birçok diş estetiği uygulaması, sigortalar tarafından karşılanmaz.
Uygulamalarda kullanılan maddeler, yok edilebilirdir. Porselenler, dolgular ve laminateler çok dayanıklı ve güçlü yapılardır; fakat sonsuza dek dayanmazlar. Kırılabilirler, çatlayabilirler, veya uygulanan dolgunun maddesi zayıflayabilir. Eğer 70 yaşına gelmiş iseniz, restorasyonlarınızın dayanma ömrü oldukça uzundur.
Gerçekçi olunması önemlidir. Estetik diş hekimliği uygulamalarında; diş hekimleri, kullanılan maddeleri çok iyi kullanırlar. Gerçekten göz alıcı olabilmeleri için kullanılan maddelere şekil verip, parlatma yapabilirler.
Gerçekçi olmak önemlidir. Estetik diş hekimliği işlemlerde uzman olan diş hekimleri kullanılan materyalleri çok iyi uyumlandırabilirler, gerçekten etkileyici olabilmeleri için kullanılan maddeleri şekillendirip, parlatabilirler. Ama bu durum; ağzınızın yapısını, teninizin rengini veya genel görünüşünüzü değiştirebilecekleri anlamına gelmez. Diş estetiği uygulamalarının doğal ve hoş görünmesi için size uyum sağlaması gerekir. Estetik diş hekimliği işlemleri, görünümünüzü iyileştirir, size olumlu anlamda katkıda bulunur; ama tamamen görüntünüzü değiştirmez. İstisnai durumlar haricinde, dişlerinizi yaptırmaya karar verdiğinizde, tüm yaşamınızın değişeceğini beklememelisiniz. Daha iyi ve daha etkileyici bir şekilde gülümsemek; sosyal yaşamınıza ve iş hayatınıza çok önemli katkılar sağlayacaktır; ama gerçekçi beklentiler içerisinde olunmalıdır. Bu uygulamalar ile nelerin elde edilebileceği ve sınırların belirlenmesi hususunda uzman diş hekiminiz sizi yönlendirecektir.
KIRKLARELİ/ Merkez Karacaibrahim Mahallesi, Mustafa Kemal Bulvarı No.15/A 39000
hello@tolunaygungor.com
+90 288 212 0091
+90 532 388 1239
© Copyright 2023 - Tolunay Gungor - Tüm Hakları Saklıdır...